Bizi takip edin!

TEKNOLOJİ

‘Yeni teknolojiler Anadolu’nun köylerinden çıkacak

Teknolojide bugüne kadar Silikon Vadisi devrimi yaşandığına dikkat çeken Ian Pearson, bundan sonraki sürekçe yeni teknolojilerin Anadolu’nun herhangi bir köyünden çıkacağını belirterek ekliyor: Artık top bilgisayarın başından kalkmayan tiplerin yerine sıradan insanlara geçiyor.

02 Eylül 2018

Gelecekte bizi hangi teknolojiler bekliyor? İnsanlık yeni nesil teknolojilerle kontrol altına mı alınıyor? Yoksa işsiz mi kalacağız? Bu dönüşümde Türkiye ne gibi rol üstlenecek? Berlin’de düzenlenen uluslararası tüketici elektroniği fuarı IFA bütün bu soruların cevabını bulmak için inanılmaz sürpriz yaptı. Dünyaca ünlü İngiliz fütürist Dr. Ian Pearson ile yollarımız Beko standında kesişti. Arçelik CEO’su Hakan Bulgurlu ile geleceğin teknolojileri üzerine bir sunum yapan Ian Pearson ile toplantı sonrası konuşma imkânı bulduk. Açıkçası benim gibi teknolojinin karanlık tarafına odaklananları rahatlatacak açıklamalarda bulundu Pearson. Pearson’a göre teknolojiye erişimde zengin fakir ayrımı kalkacak. Teknolojiyle birlikte sosyalleşme daha da artacak. Silikon Vadisi ise yerini Türkiye gibi ülkelerden çıkacak girişimlere bırakacak.

TEKNOLOJİ İNSANLARI SÖMÜRMESİN DİYE ETİK KURULLAR OLUŞTURULUYOR

*10-15 yıl sonrasını düşünürsek, teknolojiler hayatımızda ne kadar yer edinecek?
Dünyanın çoğu teknolojiye erişim sahibi olacak. Çünkü görüyoruz ki teknolojinin maliyeti hızla düşmekte. Bu IT’nin herhangi bir dalı için de geçerli. Belki arada 3-4 yıl fark oluyor. Yani zenginlerin teknolojiyi kullanmaya başlamasıyla yoksulların kullanmaya başlaması arasında erişim anlamında bir gecikme olabiliyor. Ama yine de herkes kullanacak diye düşünüyorum. Çünkü dünya genel olarak daha zenginleşiyor. Ve artık aşırı yoksulluk içerisinde yaşayan kişi sayısı daha az. O yüzden 10 yıl içerisinde herkesin teknolojiye erişimi olur diye düşünüyorum.

*Teknolojinin iyi yanlarının yanı sıra karanlık bir tarafı da var. Bu konuda siz ne düşünüyorsunuz?
Elbette teknolojinin hem olumlu hem de olumsuz yanları var. Ama bana sorarsanız olumlu yanları daha fazla. Yapay zekâ anlamında IT şirketleri etik komiteler kurmaya başladılar. Böyle şeyler olmasın diye. Teknolojinin insanları sömürmemesi, baskı altına almaması için çalışıyorlar. Bunlardan en güzel örneklerden biri Beko. Beko etik bir temelde insanların hayat kalitesini desteklemeye çalışıyor. Elbette karanlık yüzü de ihtimal dâhilinde. Ancak mühendisler ürün geliştirirken bu konuya dikkat edip direnç gösteriyor.

*Bazı Avrupa ülkelerinde şirketler çalışanlarına çip takıyor. Etik anlamda bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ben mesela kendime hayatta çip taktırmam. Zaten bu çok eski bir teknoloji. 2001 yılında ben “aktif deri teknolojisi” diye bir teknoloji geliştirdim. Deri yüzeyine görünmeyecek kadar küçük elektronik cihaz yerleştirdim. Medikal kullanımı olan, fitnes yaptığınızda bilgi verebilecek bir şeydi. Ama mikroskopik teknolojiler hayatımızda artık. Çip 20. yüzyılda kaldı. 21. yüzyılın teknolojisi değil. O anlamda kadük bir teknoloji. Ama insanların çip takmaya zorlanması etik değil tabi. Mesela benim evde beslediğim kedide çip var ama insanlara çip takılmasını etik bulmuyorum. İnsan haysiyetine, onuruna aykırı. Ama eğer çip taktıracağım diyorsan o zaman kol saatine taktır. Niçin illa vücuduna takıyorsun ki? Bu insanları nesneleştirmek manasına gelir.

*Sürekli akıllı şehirlerden bahsediyoruz. Firmalar da bu konuda ciddi çalışmalar yapıyor. Bu alanda gelecekte bizi bekleyen yeni teknolojiler neler?
Bunun en güzel örneği kendi kendine giden otonom sürüşlü araçlar olur herhâlde. Sürücüsüz otomobiller akıllı şehirlerin çok önemli bir parçası olacak. Düşünün ki araç kapının önünden sizi alıp gideceğiniz yere kadar götürecek. Bu sizin sosyal hayata daha fazla katılmanız anlamına geliyor. Diyelim ki yaşlı bir insanın otobüs durağına 2 km yürümesi gerekiyor. Ama artık buna gerek kalmayacak. Araba onu kapısının önünden alacak. Bu şekilde insanlar siyasi ve sosyal aktivitelere katılabilecek. Hayat kalitesini artıracak.

MARS’A GİTMEK İÇİN DAHA 25 YIL VAR

*Üzerinde çalıştığınız teknolojiler var mı?
Pek çok alanda her gün çalışıyorum. Uzay teknolojileri bunlarda biri. Mesela Mars’a nasıl gidilir? Bunun için yeni teknolojiler geliştiriyoruz ama oraya gitmemiz için daha 25-30 yılımız var. Ayrıca materyal teknolojisi, kendi kendini temizleyen yüzeyler ve moda teknolojileri gibi pek çok konuda her gün kafa yoruyoruz.

*Artırılmış gerçeklik, yapay zekâ vs. bir yandan insanların hayatını kolaylaştırırken aynı zamanda insanları sosyalleşmekten de alıkoyuyor. Filmlerde de görüyoruz, insanlar evlerine kapanıp farklı dünyalarda yaşamaya başlıyorlar. Bu konuda ne dersiniz?
Evet, cep telefonu ve tablet bizi izole etti ama ben bunların geçici olduğunu düşünüyorum. Ancak otonom araçlar ve yapay zekâ bunlar aslında bizi ekrana yapışmaktan kurtaran, özgürleştiren şeyler. Aslında bunlar yeni istihdam alanları da doğruyor. İdari kâğıt işleri, dosyaları bilgisayara yükleme işini yapay zekâya yaptırıyorsunuz. Böylece insanların etkileşim kuracak vakti oluyor. Teknolojinin gelişmesi aynı zamanda teknolojiyi daha da insancıl hâle getiriyor. Bu anlamda Türkiye’de bir rol oynayabilir. Çünkü şimdiye kadar teknoloji dediğiniz şey Silikon Vadisi devrimiydi. Ama Silikon Vadisi’ndeki insanlar insani becerilerde dünyanın diğer başka yerlerindeki kişilerden daha yetenekli daha donanımlı filan değil. Demek istediğim şu: Artık top bilgisayarın başından kalkmayan tiplerin yerine sıradan dünyanın bambaşka yerlerindeki sıradan insanlara geçiyor.

*Yani yeni teknolojiler Anadolu’dan mı çıkacak?
Evet tam da demek istediğim bu. Yeni teknoloji Anadolu’nun herhangi bir köyünden çıkabilecek. Yapay zekâ araştırmayı ve bilim kısmını üstlenecek. Sıradan insanlar ise kendi muhitlerinde ne gerekiyor, orada yaşayan insanlara ne lazım kendisi en iyi bileceği için onlar bunu düşünüp yapacaklar. İşini külfeti robotlara, yapay zekaya kalacak. Ama insanlar birbirine yardım edecekler, bu konuda bir şeyler gerçekleştirecek.

İĞNENİN KONUMU BİLE TESPİT EDİLECEK

Lokasyon teknolojileri gelecekte kilit rol üstlenecek. Konum nokta atışı olarak belirlenebilecek. Bu, robotik teknolojiler açısından da çok önemli. Veya yemek pişirme teknolojileri açısından diyelim. Mutfakta bir şeyin yerini milimetrik olarak tespit edebileceksiniz. Pek çok yeni hizmetleri beraberinde getirecek. Bunu artırılmış gerçeklikle bağlayabilirsiniz. Bu şekilde drone’ların gün gelip de bizim mutfaklarımızda temizlik yaptığında nere, nerede, hangi yüzey silinecek, tespit edilmeyi kolaylaştıracak.

KİMDİR?

Dr. Ian Pearson, 27 yıldır teknoloji, iş, toplum, politika ve çevre alanındaki gelişmeleri yakından takip ediyor ve geleceğe yönelik tahminlerde bulunuyor. Havacılık, sibernetik, elektronik, kozmetik alanında çalışmalar yapan Pearson’ın mesajlaşma, kontak lens, otonom sürüş ve uzay yolculuğu alanında 1.800’den fazla buluşu var. Bugüne kadar 8 kitap yazan Pearson aynı zamanda İngiliz Bilgisayar Topluluğu, Dünya Sanat ve Bilim Akademisi ile Dünya İnovasyon Vakfı Üyesi.

Yorumlar

Yorum Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

 

 

Facebook Yorumları

EĞİTİM

Öğretmenler bir araya geldi, 30 bin TL’lik kum havuzunu 950 liraya kendileri yaptı

Kastamonu Bilim, Sanat Merkezinde görev yapan 2 öğretmen, piyasa değeri 25-30 bin lira olan arttırılmış gerçeklik kum havuzunu 950 liraya tasarladılar. Okullarda anlatılan coğrafya derslerindeki konuların daha kalıcı hale getirmek için tasarlanan kum havuzu ile öğrenciler yer şekillerini öğrenecek.

Kastamonu / Bilim Ve Teknoloji

Kastamonu’da hizmet veren Bilim, Sanat Merkezinde görev yapan Sosyal Bilgiler ve Bilişim Teknolojileri Öğretmenleri maliyeti düşük olan bir tane artırılmış gerçeklik kum havuzu tasarladılar. Tasarlama fikirleri kendilerinden çıkan öğretmenler, öğrencilere coğrafi şekillerin anlatılması konusunda kolaylık sağlıyor. Bilim merkezinde daha önceden bulunan projeksiyon ve bilgisayara 3 boyutlu derinlik ölçer kameranın monte edilmesi hazırlanan kum havuzunda öğrenciler keyifli dakikalar geçiriyor. Bilgisayar yazılımına bağlı olarak çalışan havuzdaki kumu görüntüleyen derinlik ölçer kamera, öğrencilerin kuma verdikleri şekle göre yükseltileri farklı renklerde gösteriyor.

“Coğrafya derslerinde yeryüzü şekilleri plato, ova, dağdır bunları öğretmek gerçekten çok zor oluyor” 

Coğrafya Öğretmeni Kamil Özdemir, öğrencilere coğrafi şekiller hakkında daha iyi bilgi vermek amacıyla tasarladıklarını belirtti. Öğretmen Kamil Özdemir, “Biz bu projeye başlamadan önce araştırmalarımızı yaptık. Literatürde artırılmış gerçeklik, izohips haritası ve kum havuzu olarak geçen bu proje en kısa sürede ve en an az maliyetle nasıl yapılabilir diye bilgisayar öğretmenimiz Burhan Bey ile birlikte detaylarına kadar konuştuk, kararlaştırdık. Yüksek bir maliyet 30 bin lira civarında bir maliyet çıktı. Ama biz bunu en aza ne kadar indirebiliriz diye hesaplarımızı yaptık ve bin lira civarında bunun maliyetini düşürdük. Amacımız neydi: amacımız ilkokulda hayat bilgisi ve sosyal bilgiler dersinden ortaokulda sosyal bilgiler derslerinde yine lise, coğrafya derslerinde yeryüzü şekilleri plato, ova, dağdır bunları öğretmek gerçekten çok zor oluyor. Bunu daha kalıcı nasıl öğretiriz diye düşündük. Tasarladığımız bu materyal sayesinde daha kısa sürede daha kalıcı öğretmeyi amaçladık ve yaptığımız uygulamalar sonucunda da bunu bizzat gördük” dedi” dedi.

“Sosyal Bilgiler Öğretmenimiz böyle bir proje ile geldiğinde önce nasıl yapabiliriz diye düşündük” 

Arttırılmış gerçeklik kum havuzunu Sosyal Bilgiler Öğretmeni ile nasıl yapabiliriz diye düşündüklerini söyleyen Bilim, Sanat Merkezi Bilişim Teknolojileri Öğretmeni Burhan Turgut, “Sosyal bilgiler öğretmenimiz böyle bir proje ile geldiğinde önce nasıl yapabiliriz diye düşündük. Sonra kısa bir araştırmadan sonra kendisine böyle bir aletin olabileceğini nasıl, ne şekilde yapılabileceğini tartıştık daha sonra bilgisayar yazılımları sayesinde Türkiye’nin bir kaç ilinde yapıldığını gördük. Kastamonu’da da niye yapmadık diye düşündük. Ve araştırmamızı derinleştirdiğimizde bu işin bizim çeşitli ilişkilerimizi kullanarak yapabileceğimizi gördük. İşte velilerimiz sayesinde denizden kumumuzu getirttik. Kurumda atıl olarak bulunan projeksiyon cihazımızı kullandık. Müdürümüzün desteğiyle gerekli olan 3D derinlik ölçebilen kameramızı ayarladık. Kullandığımız yazılım sayesinde bu projeyi hayata geçirebildik. Kastamonu’da ilk diye biliyorum ben onun için şu ana kadar duyduğum ya da gördüğüm bir kum havuzu yoktu” şeklinde konuştu.

“900 – 950 liralık mal edebildik kum havuzumuzu” 

Kum havuzunu 900-950 liraya mal edebildiklerini söyleyen Bilişim Teknolojileri Öğretmeni Burhan Turgut, “Araştırmalarımız sonucunda bunun piyasa da böyle 20 bin, 30 bin liraya satıldığını gördüm. Daha uygun bir fiyata nasıl yapabiliriz dediğimde yaklaşık olarak 900 – 950 TL’ye mal edebildik kum havuzumuzu. Hepside aşağı yukarı velilerimizin ya da kendi kişisel onun dışında projeksiyon ile 3D derinlik gören kameramızı belli ölçülerde kestirdiğimiz havuzumuza belli mesafelerde belli yükseklerde taktığımızda bu görüntüyü gördüğünüz görüntüyü elde edebiliyoruz. Sistem derinlik ölçen cihazımız bilgisayara görüntü veriyor kullanmış olduğu yazılım farklı bir işletim sistemi üzerinde bir yazılım kullanıyor. Bu yazılıma derinliği gönderiyor projeksiyon cihazımızda sadece görüntü vermekte yetiyor. Bilgisayarda da gördüğünüz görüntüyü aslında bilgisayarda. Projeksiyon burada aslında kumun üzerinden deseni veya rengi çıkarıyor. Derinliği ve yüksekliği gören kameramız projeksiyon cihazımız sayesinde kumumuzun üzerinde direkt yansıtabiliyor. Buda coğrafyadaki topoğratif haritalardaki yükseltileri ya da renklere karşılık geliyor” ifadelerini kullandı.

“Öğrencilerimizin buraya getiriyoruz çoğunlukla” 

Arttırılmış gerçeklik havuzuna öğrencilerin getirildiğini belirten Bilim, Sanat Merkezi Müdürü Atasever Yiğit, “Öğretmen arkadaşlarım bu kum havuzu ile ilgili görsellerle bana geldiklerinde bunu yapalım Müdür Bey nasıl yapalım dediklerinde ben önce bunun maliyetini sordum ne kadara mal edebiliriz diye? Bana piyasadaki maliyetinin 20 bin ile 30 bin lira arasında olduğunu söylediler. Bende dedim bunu nasıl karşılayabiliriz? Bu kadar ihtiyacımız varken bu şeyi. Dediler ki Müdür Bey bize siz yardımcı olduğunuz takdirde bazı konularda ekonomik olarak ufak tefek yardımlar yaptığınız takdirde biz bunu zaten kendi yerel imkanlarımızla yapacağız. Nasıl yapacağız dediler? Süreci anlattıktan sonra baktım bizim elimizde de bir takım atıl malzemeler var, bilgisayarımız da var. Benden tek istedikleri kamera. Fiyatını sordum? Bu kadar dediler bende alırız dedim. Siparişini verdik hatta internet üzerinden verdik siparişini. Kameramız geldi. 950-1000 liraya mal ettik biz çok güzel oldu” dedi.

Öğrencilerden Vildan Yağlıoğlu ve Ecenaz Madenoğlu ise, “Burada biz BİLSEM’de güzel projelere imza atıyoruz. Normal okullarda oyun hamuru ile dağ, tepe yapıyoruz. Ama burada gerçeğine yakın olanı var daha güzel oluyor. Burada bir saatte daha kolay öğreniyoruz. Kumla oynarken daha akılda kalıcı oluyor. Normal okullarda mesela daha zor oluyor” diye konuştu.

Okumaya Devam Edin

EĞİTİM

TEKNOKENT binasının ihalesi 27 Şubat’ta yapılacak

Kastamonu / Kültür Sanat

Kastamonu Belediye Başkanı Tahsin Babaş, Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Seyit Aydın’ı ziyaret etti. Ziyarette konuşan Başkan Babaş, TEKNOKENT’in Kastamonu için büyük öneme sahip olduğunu ve 27 Şubat’ta bina ihalesinin yapılacağını kaydetti.

Belediye Başkanı Tahsin Babaş, Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Seyit Aydın’ı ziyaret ederken, ayrıca akademisyenlerle de bir araya geldi. Başkan Babaş, Kastamonu Üniversitesi, KATSO, Ticaret Borsası, Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğü’yle birlikte kuruluşunu başlattıkları TEKNOKENT projesinin bina yapım ihalesinin 27 Şubat’ta gerçekleştirileceğini belirterek, buradaki iş birliğinden her projede olduğu gibi yine Kastamonu’nun kazanacağını vurguladı.

Kastamonu Üniversitesi’nin “Bölgesel Kalkınma Odaklı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşma Projesi” kapsamında ülkemizde ihtisaslaşacak beş üniversiteden biri olmasından dolayı duyduğu memnuniyeti dile getiren Başkan Babaş; “Üniversitemiz Ormancılık ve Tabiat turizmi sahasında ihtisaslaşacak. Bizim için, şehrimiz için önemli bir durum. Kastamonu’muza hayırlı uğurlu olsun” diye konuştu.

“Bilim ve Teknolojide daha ileriye gideceğiz”
Göreve geldiği ilk gün itibariyle Kastamonu Üniversitesiyle uyum içerisinde çalıştıklarını ifade eden Belediye Başkanı Tahsin Babaş; “Gerek üniversitemizin yönetim kadrosunun gerekse öğrencilerimizin isteklerini hızla yerine getirdik. TEKNOKENT projesi başta olmak üzere ortak birçok çalışmaya, yatırıma ve sempozyuma imza attık. Önümüzdeki süreçte bilimsel çalışmalar ışığında hazırladığımız teknoloji projelerimizle daha ileriye gideceğiz” dedi.

Kastamonu Belediyesi, Kastamonu Üniversitesi, KATSO ve Ticaret Borsası işbirliğiyle kurulan TEKNOKENT çalışmalarının hızla başlayacağını vurgulayan Başkan Babaş, “Üniversite ve iş adamları işbirliğinden Kastamonu’muz ve ülkemiz kazanacaktır. Teknoloji’nin asla gerisinde kalamayız, kalmamalıyız. Bu doğrultuda bilimsel çalışmalar ışığında hareket etmemiz gerekmektedir. Çok doğru bir projeyi başlattık ve 27 Şubat’ta TEKNOKENT bina yapım ihalesi gerçekleştirilecektir” şeklinde konuştu.

“Geleceğe dönük birçok projeyi başlattık”
Kastamonu Üniversitesi’yle Robotik Kodlama ve E-Kastamonu Ticaret Portalı projeleriyle ilgili de çalışmalar yaptıklarını söyleyen Başkan Babaş; “Biz geleceğe dönük birçok projeyi başlattık ve başlatmaya devam ediyoruz. Ev hanımlarına mikro kredi desteği sağlıyoruz. Hem üretimi hem de ekonomiyi destekliyoruz. Kurduğumuz Kadın Kooperatifi’yle ise yeni pazarlar oluşturacağız. Hem esnaflarımız için hem de ev hanımları için önemli bir Pazar sahası açacağız. Ticaret portallarımız ve projelerimizle üretimi desteklemeye devam edeceğiz. Bunları nasıl yapıyoruz tabi ki bilimsel çalışmalar ışığında projelendirerek yapıyoruz” ifadelerini kullandı.

Üzerinde çalıştıkları ‘Esnaf İnovasyon Merkezi’ hakkında da bilgi veren Başkan Babaş, bu projenin de yine ortak çalışma ile hayata geçirilebilecek bir proje olduğuna dikkat çekti.

Başkan Babaş şöyle konuştu: “Ürünlerimizin değerini arttırmak adına üniversitemizle, ziraat odalarımızla, ülkemizdeki teknoparklarla yapacağımız çalışma doğrultusunda yöresel ürünlerimize ne gibi bir yenilik yaparak daha kıymetli hale dönüştürebileceğimizi araştıracak ve bulacağız. Burada esnaflarımıza inovasyonla ilgili ciddi çalışmalar ve eğitimler vereceğiz. Danışmanlık işlerini verecek uzmanlar ile üreticilerimizi bir araya getireceğiz.”

Okumaya Devam Edin

TEKNOLOJİ

Başkan Babaş’tan, robotik kodlamaya tam destek

Kastamonu Belediye Başkanı Tahsin Babaş, Atabey Konağını ziyaret ederek Robotik Kodlama Atölyesinde çocuklarlarla bir araya geldi.

16.12.2018 16:44:09 Kastamonu / Bilim Ve Teknoloji

Kastamonu Belediye Başkanı Tahsin Babaş, AK Parti Kastamonu İl Başkanı Doğan Ünlü, AK Parti Merkez İlçe Başkanı Faruk Özdemir ve Türkiye Harp Malulü, Gaziler, Şehit, Dul ve Yetimleri Derneği Kastamonu Şube Başkanı Berat Satıoğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından açılışı gerçekleştirilen ve içerisinde Robotik Kodlama Atölyesi, Muhtarlar Müzesi ve Millet Kıraathanesi bulunan Atabey Konağı’nı ziyaret ederek incelemelerde bulundu.

Çocukların akıllı cihazlar ve bilgisayarlarla geçirdikleri sürelerde bu cihazların olumsuz etkileri ortadan kaldırılarak gelişimlerinde rol oynayacak şekilde kullanabilmeleri açısından hayati öneme sahip olan Robotik Kodlama’nın önemine değinen Başkan Babaş, Turhan Topçuoğlu Şehir Parkı’nda daha büyük ikinci bir Robotik Kodlama atölyesini oluşturmak adına çalışmalara başladıklarını söyledi. Erken yaşlarda verilen eğitim ile birlikte çocukların teknolojik cihazları verimli bir şekilde kullandıklarını belirten Tahsin Babaş, “Robotik Kodlama ve yazılım alanında Halk Eğitim Merkezimiz ve Özlem Burma Mesleki ve Teknik Anadolu Lisemiz ile bir kıvılcım oluşturduk. İnşallah önümüzdeki süreçte bu kıvılcım büyük bir aleve dönüşecek. Burada şuanda 9 yaş üzeri 64 öğrencimiz Robotik Kodlamayla ilgili ders görmektedir” dedi.

Yazılım ve kodlamanın Türkiye için büyük önem arz ettiğinin altını çizen Belediye Başkanı Tahsin Babaş, “Yazılım ve Kodlama bizler ve ülkemizin için çok önemli. Daha büyük adımlar atmaya söz verdik. Bu sözümüzü de yerine getirmek adına çalışmalarımızı hızlandırdık. Turhan Topçuoğlu Şehir Parkımızda daha büyük ikinci bir Robotik Kodlama atölyesini oluşturmak adına çalışmalara başladık. En kısa sürede burayı tamamlayıp yine gençlerimizin hizmetine sunacağız. Bizler gençlerimize güveniyoruz ve inanıyoruz” diye konuştu.

Geleceğin dili olarak kabul edilen kodlamanın, öğrencilere erken yaşta öğretilmesi amacıyla böyle bir eğitim başlattıklarını ifade eden Başkan Tahsin Babaş, “Bilim ve sanayide ileri bir toplum olunabilmesi için 21’inci yüzyıl becerilerine sahip bireyler yetiştirilmesi gerekir. Burada verdiğimiz eğitimler çocukların motor kabiliyetlerinin gelişmesine ve mekanik düzeneklerin çalışma prensiplerini öğrenmelerine yardımcı olmaktadır. Ayrıca burada verilen eğitimler çocukların sadece motor becerilerini ve mekanik yeteneklerini geliştirmekle kalmamaktadır. Çocuklara burada verdiğimiz setler programlanabilir olmaları sebebiyle çocukların algoritma mantığını da kavramalarını sağlamaktadır. Bunları öğrenen ve geliştiren çocuklarsa, hayatlarında karşılaştıkları her sorun için çözüm üretebilme becerisini elde etmiş olacaktır” ifadelerini kullandı.

Okumaya Devam Edin

Öne Çıkanlar